Date uploaded: 2022-01-10 13:10:19
‘Beklenen’ şiiri uzun ve derin bir hikayeye sahip bir aşkın şiiridir. Gelin hep birlikte bu şiirin hikayesini okuyalım:
Necip Fazıl Ankara’da öğrenciyken yazar bu şiiri. Bir voleybol maçında genç bir delikanlıyken aslında maçı değil de oyuncuların arasından güzel bir kızı takip ettiğini fark ettiği an başlar hikâye. Kız ona gülümser, çocuğun kalbinde güller açar. Daha sonrasında gel zaman git zaman o genç çocuk yani Necip Fazıl o voleybol maçlarını kaçırmaz hale gelir. Bu iki geç birbirine bir şey hissetmeye başlamıştır. Hatta zamanla artık âşık olmuştur Necip Fazıl. En sonunda dayanamaz voleybol takımının kaptanıyla konuşur. Kaptan anlayışlı çıkar hafta sonu bir konser vardır oraya gelmesi halinde tanışabileceklerini söyler. Bizim delikanlı mutluluktan havalara uçar. Konserde kaptan tanıştırır ikisini. Devamında da içeride kaptan küçük bir hamleyle ikisini yan yana getirir. Uzun bekleyişlerin ardından yan yana kalırlar en sonunda. O kadar güzel hisseder ki.. Çıkışta da birbirleriyle konuşurken haftaya Adana’da maçlarının olduğunu, onu maçlarda görmeye çok alıştığını Adana’da da olmasını istediğini söyler, bizim genç delikanlıya. O da cebindeki paraya bakar, gidip gelebileceğini görür ve düşünemeden gider. Döndüklerinde kızın defterinin arasında bir not. O güzel duygular, bir dörtlüğe bir paragrafa anlatılır gibi anlatmış Necip Fazıl;
‘Ne hasta bekler sabahı
Ne taze ölüyü mezar
Ne de şeytan bir günahı
Seni beklediğim kadar!’
O an anlar kız, ona duyulan aşkın gerçekliğini. Necibi karşısında gördüğündeyse ‘Senden hoşlanıyorum ama senden önce tanıştığım biri vardı. İkiniz arasında seçim yapmam gerekecek.’ der. O an genç delikanlı dağılır ama belli etmez. Aradan aylar geçer bir gün kapısının çaldığını duyduğunda kapıyı açar. Karşısında o kızı görür. Kız ona artık birlikte olabileceklerini söyler. Onca ayın sonunda, onca çektiği acıların sonunda beklediği olmuştur ama o kendisine yapılanı yediremez. İçeri gider boş kağıda bir dörtlük daha yazar ve kıza verir, sonra da kapıyı kapatır. Kağıtta yazanlar şunlardır: